22 Nisan 2013 Pazartesi

BİSİKLETLİNİN MANİFESTOSU

             
 

          Bugün bu sayfada adını ve adresini aşağıda verdiğim bisiklet sevdalısı bir blogdaşımızın öpülesi bir dille yazdığı, kentler arası yollarda sürücülere uyarılarını, bloğundan izinsiz olarak alıntılayarak yayınlıyorum. Bu güzel yazıyı hep birlikte okuyarak, bisiklet sezonunun açıldığı şu günlerde sürücülerin daha da dikkatli olmalarını biz de peşinen isteyelim.

        "Ey sayın sürücü, yolda gördüğün bisikletli, rakibin değil trafikteki ortağındır. Saygı görmek istiyorsan saygı göster.

        Bisiklet yolu fakiri ülkemizde bilmem kaç şeritli yolların tüm şeritleri zaten sana ayrılmış durumda.
        Güvenlik şeridinin en sağında kalan, o senin bir lastiğinin bile sığmayacağı ama bir bisikletlinin kendi 'otoyolu' bellediği, o masum ve mazlum, o sağ yanı taşa, toprağa, moloza, şarampole komşu yol parçacığını bisikletçiye esirge. Bırak kendi yolunda özgür ve güvenli bir sürüş gerçekleştirsin iki tekerli dostun.
        Unutma, trafikle ilgili bütün yasa, yönetmelik, düzenleme, yazılı-yazısız, vicdani-ahlaki-insani kural bisikleti de trafiğin bir aracı ve parçası sayıyor. Sen de say!
        Kent içi ana, tali, işlek olan-olmayan her türlü yolda önünde, arkanda, sağında, solunda kadın, erkek, genç, çocuk, yetişkin bisikletli olabileceğini hesaba kat. Sonra vicdan azabı çekme.
        Kentler arası yollarda zaten hızlı gidiyorsun. Sen aracının klimalı, rahat koltuklu, dışarıdan yalıtılmış ortamında hafif el-kol, ayak-bacak hareketleriyle yol alırken, yokuş inen-çıkan, rüzgârla, yağmurla, sıcakla, soğukla, senin aracının homurtusu, korna sesi, egzozunun zehriyle boğuşarak bisikletini sürmeye çalışanı düşün ve gaza ya da frene hafifçe dokunmanın pedal çevirmekten çok daha kolay ve basit bir eylem olduğunu anla.
        Her bir yerini taparcasına sevdiğin, son derece donanımlı arabanın eninde sonunda tıpkı bisiklet gibi işlevsel bir araç olduğunu unutma. Bisikletliler hızlı giderken bile gidonu tek elle tutma riskini alarak dönüş, sollama vb. durumlarda seni ve birbirlerini uyarmak için kollarını kullanırken sen de bir zahmet parmağının ucunu kullanıp döneceğini ya da şerit falan değiştireceğini yoldaşın sürücülere, yayalara ve bisikletlilere bildiriver.
        Sen vazgeçemediğin arabanla her gün dünyanın havasını, suyunu, taşını, toprağını zehirleyip insanına-hayvanına gürültü, gerginlik, yaralanma, sakatlanma ve hatta ölüm tehlikeleri yaşatırken, işine-uğraşına, okuluna-sporuna bisikletiyle gidenin bunların hiç birine yol açmadığının bilincine var. Yapmıyorsan ya da yapamıyorsan bari saygı göster".

Özkan Çakırlar
http://ozkancakirlar.blogspot.com/2013/04/bahar-geldi-gul-acildi-ruhuma-nese.html#!/2013/04/bahar-geldi-gul-acildi-ruhuma-nese.html